1-3 iş günü içinde kargoya verilir.
UFUK PEYGAMBER HİLYESİ
Tanıtım: Türünde ilk olarak tasarlanan bu Hilye-i şerîfe, canlar cânı Sevgili Peygamberimizin alabildiğine geniş ve sonsuz bir ufuk olması özelliğinden hareketle tasarlanmıştır. Şu sebeple ki, O’nu bütün yönleriyle incelemeye çalışan kim olursa olsun ahlâk ve şahsiyetinin son noktasına ulaşamaz. Kişiler ve çalışma grupları O’nun bir yönünü ortaya koymak için çalışsalar, çalışmalarını bitirdik dedikleri andan itibaren daha dokunulmamış birçok özelliğinin bulunduğunu görürler. O’nun bu sonsuz ufuk olma özelliği zamanlar ve mekanlar devam ettiği sürece devam edecek, her zaman ve her mekan için yenilenen özellik ve güzellikleri anlatmakla bitmeyecektir. Dünkü dönemlerde bir müellif O’nun hayatını ve şahsiyetini özetleyen eserler veriyordu. Bundan sonraki müellifler O’nun sıradan zannedilen davranışlarından birini ele alacaklar, sonrakiler o konuyu genişletmeye çalışacaklardır. Şu mertebede ki, bugüne kadar O’nun hakkında yazılan eserler nesiller arasında köprü vazifesini ifa etmişlerdir. Ancak O’nun bütün yönleriyle yeni zamanlar, yeni mekanlar ve yeni olaylara göre yeniden anlatılması kaçınılmazdır.
Bu Hilye-i Şerife Enbiya suresinin yüz yedinci âyet-i celîlesi ekseninde tasarlanmış, ayetin “vemê erselnâke illâ” kısmı hilye zeminine celi sülüsle yazılmıştır. “İllâ” lafzının lâm-elifi hilal şeklinde yazılmıştır. Onun içine de Efendimiz’in vücut ve ahlak güzelliklerini anlatan Hilye-i Şerife metni nesih hattıyla yazılmıştır.
Hilye’nin ana fikrini oluşturan ufuk çizgisi yerine “Muhammed” ism-i şerifi yerleştirilmiş, bu ismin ilk harfi olan “Mim” harfi güneş ve hilal şeklinde tasarlanmıştır. Bu düşünce, “Ay dahi güneş dahi Nurundan Muhammed’in” söyleyişine atıftır. Aynı zamanda Hilye-i Şerîfe tasarımında asırlardan beri gelenek haline gelmiştir. Peygamber Efendimizin kâinatta güneş gibi parlayan ve öne çıkan “âlemlere rahmet” sıfatı ve özelliğini ifade eden “rahmeten lil’âlemin” cümlesi, güneşi simgeleyen “mim” harfinin içine yazılmıştır. Bu, insana, “kâinatın en muazzam ve sonsuz ufkunun en muhteşem özelliği âlemlere rahmet olmasıdır” fikrini ilham etmekte ve bütün gönüllerin ufuklarını aydınlatmaktadır.
“Rahmeten li-l’âlemîn” sıfatının simgesi olmuş bulunan “Muhammed” isminin altına O’nun güzel isimlerinden on tanesi olan “Ahmed (övülenlerin en önde olanı), Muhammed (daima övülen, her hali beğenilen), Hâmid (hamdeden), Mahmûd (kendisi ve yaptığı doğru karşılık gören), Hamîd (Hamdi iş ve meslek edinen), Tâhâ, Yâsin, Şâhid (ümmetinden gözünü kesmeyen), Raûf (çok merhametli), Şehîd (dünyadan şehadetle ayrılan)” isimleri sülüs hattıyla yazılmıştır.
Hilye metninin tercemesi şöyledir:
“Hazret-i Ali radıyallahu anh, Hazret-i Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i tanımladığı zaman şöyle anlattı: “Onun boyu ne çok kısa, ne de çok uzundu. Orta boylu idi. Saçları ne kısa kıvırcık, ne de düz uzundu. Kıvırcıkla düz arasında idi. Değirmen yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi. İri kemikli ve geniş omuzlu idi. Göğsü, ortasından karnına kadar kılsızdı. İki avucu ve tabanları dolgundu. Düz değildi. Yürüdüğü zaman sanki yokuş aşağı iner gibi rahatlıkla ilerlerdi. Sağına veya soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi. İki omuzu arasında nübüvvet mührü vardı. Bu O’nun son peygamber oluşunun nişanesi idi.”
Tasarım ve Hat: Ali Hüsrevoğlu
Yazı türü: Sülüs- nesih
Tezhib: Ayfer Demir
Özelliği: Türünde ilktir.