Hilye-i Şerif Orijinal Hat Eseri Tablo

HİLYE-İ ŞERÎFE

Bilgi: Türünde ilk defa tasarlanan bu hilye-i şerife canlar cânı Efendimizin vücut ve ahlak güzelliklerini konu almakla beraber, asırlardır okunagelen ve Efendimizi farklı yönleriyle tanıtan salât-ı tefrîciyye cümleleriyle taçlandırılmıştır.

Hilye metninin tercemesi:

Hazret-i Ali kerremallahu vecheh, Hazret-i Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i böyle tanımlarken şöyle anlattı: “Onun boyu ne çok kısa, ne de çok uzundu. Orta boylu idi. Saçları ne kısa kıvırcık, ne de düz uzundu. Kıvırcıkla düz arasında idi. Dolunay yüzlü, duru beyaz tenli, iri ve siyah gözlü, uzun kirpikliydi. İri kemikli ve geniş omuzlu idi. Göğsü, ortasından karnına kadar kılsızdı. İki avucu ve tabanları dolgundu. Düz değildi. Yürüdüğü zaman sanki yokuş aşağı iner gibi rahatlıkla ilerlerdi. Sağına veya soluna baktığında bütün vücuduyla dönerdi. İki omuzu arasında nübüvvet mührü vardı. Bu Onun son peygamber oluşunun nişanesi idi. O, insanların en cömert gönüllüsü, en yumuşak huylusu ve en arkadaş canlısı idi. O’nu ansızın görenler O’nun heybeti karşısında sarsıntı geçirirler, fakat yakından tanıyarak sohbetinde bulunanlar O’nu her şeyden çok severlerdi. O’nun üstünlüklerini ve güzelliklerini anlatmaya çalışan bir kimse, “ben ne O’ndan önce, ne O’ndan sonra O’nun gibi birini görmedim!” demekten kendini alamazdı. Allah’ın salâtı ve selâmı O’nun üzerine olsun. Bu hilye-i şerîfe metnini Ali Hüsrevoğlu yazdı. Hilye metnini çevreleyen sekiz köşeli yıldızlar içindeki metin sağ üstten başlayarak soldan devam etmekte ve sekiz parçadan ibarettir:

1 Ahmed Muhammed Mustafâ

2 O bütün âlemlere rahmettir

3 Bütün kördüğümler O’nun sayesinde çözülür

4 O’nun sayesinde boğucu sıkıntılar savulur

5 İhtiyaçlar O’nun sayesinde karşılanır

6 İstek ve muradlara O’nun sayesinde nâil olunur

7 Îmanla göçmek O’nun himmetiyle gerçekleşir

8 Bulutlar O’nun hürmetine Allah’tan yağmurla yüklenmelerini isterler.

Salât-ı tefrîciyye cümleleri arasındaki küçük boşluklara salevât-ı şerîfeyi mü’minlere farz kılan Ahzab suresi/ ncü âyeti sekiz parça hâlinde nesih hattıyla yazılmıştır. Anlamı şöyledir: “Muhakkak ki Allah ve melekleri işte bu peygambere dâimâ salât etmektedirler. Ey îmân edenler! Hemen siz de O’na salât edin, candan selâm edin.”

Bu konuda bazı din büyükleri şunu söylemektedirler: “Bir mü’min bütün hayatını Rasûl-i Ekrem’e salât u selamla geçirirse O’nun hakkını ödemiş olamaz.” Ancak bu konudaki Übeyy bin Kâ'b hadisi şunu ifade etmektedir: “Eğer bir mü’min salevât-ı şerîfeye gereken önemi verir ve gücü yettiği kadar salât u selam ederse dünyevî ve uhrevî ne kadar üzüntü ve sıkıntı yaşayacaksa Allah onu bunların tümünden kurtarır.”

En sağdaki yıldız içinde Kalem suresinin muazzam dördüncü âyet-i celîlesi yazılmıştır: “Muhakkak ki sen muazzam bir alâk üzeresin.” Bu hitap sadece canlar cânı Efendimize tevcih edilmiştir.

En soldaki yıldız içine ise Tevbe suresi/ ncü âyeti hitap sıygasına getirilerek “Sen bütün mü’minlere raûf ve rahîmsin” ifâdesi yazılmıştır.

Bilgi ve açıklama: Salât-ı Tefrîciyye adını taşıyan bu metin, döneminin imâm-ı a'zamı sayılan büyük hanefî fakihi İbn Âbidîn tarafından tertib edilmiş olup 4444 defa okunması akabinde yapılan duaların mutlaka kabul olunacağına inanılmaktadır. Büyük fakih İbn-i Âbidin’in büyük velî Mevlânâ Hâdil Bağdâdî hazretlerine müntesib bulunması konunun önemini ve değerini artırmaktadır. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu tür salevât-ı şerîfeden memnun bulunduğunu manen kendisine yakın bulunanlara bildirmektedir. Allah’ın salâtı ve selâmı bütün mekânlarda ve bütün zamanlar boyunca O’na ve âline ve ashâbına olsun.

Tasarım ve Hat: Ali Hüsrevoğlu

Yazı türü: sülüs-nesih

Sunuş: modern ebru üzerine

Ebru: Hayreddin Hangül